Sabit kur rejimi… Sabit döviz kuru, bir hükümet veya merkez bankası tarafından ülkenin resmi döviz kurunu başka bir ülkenin para birimine veya altın fiyatına bağlayan bir rejimdir. Sabit döviz kuru sisteminin amacı, bir para biriminin değerini dar bir bant içinde tutmaktır. Ölçülen bu değerler yükselip alçaldıkça bunlara bağlı yerel para biriminin değeri de değişmektedir. Döviz kurunun üst veya alt sınır çizgisini aşması durumunda kura müdahale edilir. Sabit döviz kuru uygulaması için ülke döviz rezervlerinin yeterli düzeyde olması ve sürekli dış finansmandan sağlanması gerekmektedir.
Devalüasyon… Merkez bankası döviz kuruna müdahale edecek yeterli dövize sahip değilse, döviz kurunu yükseltir, yani ulusal paranın değerini düşürür. Sistemin bu olumsuz özelliğinin yanı sıra enflasyona bağlı olarak dış ödeme dengesizliklerinin oluşması da sistemin bir diğer olumsuz yönüdür.
Bu tipik krizlerden biri Sri Lanka’da yaşanıyor. Birçok bakanın ardından merkez bankası başkanı da istifa etmiş durumda. Ülkede son yaşanan döviz krizi ve yüksek fiyatlardan kaynaklı temel ihtiyaç maddelerine erişim sorunu toplumsal olaylara da sebebiyet verdi. Ülke, dış yardıma ihtiyaç duyuyor.
Mısır da un, mercimek ve buğday gibi temel gıda maddelerinin ihracatını üç ay süreyle yasakladı. Ülke, buğday ithalatçısı ve yüksek fiyatlardan kaçınmak için tahıl ve ekmek sübvansiyon programı uyguluyor. Döviz krizi ve yüksek enflasyon etkisi yoğunlaşırken sübvansiyonların sürdürülmesi zor.
Güncel konjonktürde zorluklar… Para birimlerindeki dalgalanmalar ne kadar geniş olursa, uluslararası ticaret için o kadar zararlı olabilir. Diğer yandan; Yüksek gıda ve enerji fiyatları ile döviz kurlarında dalgalanma olmadığı için gerçekleşecek “devalüasyonlar” da sabit kur rejimi uygulayan ülkelerin ekonomik olarak zorlanmasına neden olacaktır. Büyüyen ekonomiler zamanla sabit bir para politikasını sürdürmekte zorlanacaklar ve bu da sonunda kartopu etkisi yaparak uygun oranı korumak için daha fazla dolar satın alma ihtiyacına dönüşecek.
Bugün hala ABD dolarına sabitlenmiş önemli sayıda para birimi var. Orta Doğu’da, Ürdün, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri dahil olmak üzere birçok ülke para birimi istikrar için ABD dolarına sabitlenmiştir – petrol zengini ülkelerin petrol için büyük bir ticaret ortağı olarak ABD’ye ihtiyacı var. Çin resmi olarak Çin yuanını ABD dolarını içeren bir para birimi sepetine sabitlemezken, Çin ihracata dayalı ekonomisine fayda sağlamak için yuanın dolara karşı olan döviz kurunu yönetiyor. 2001 yılında yaşanan ekonomik krizden sonra Türkiye, döviz kurlarının piyasadaki arz ve talep koşullarına göre belirlendiği dalgalı kur rejimine geçmiştir.
Sonuç? Emtia fiyatlarındaki düşüşün, sabit para birimlerine sahip emtia ihracatçıları üzerinde, ekonomilerini bütçe açıklarını artırmadan veya döviz rezervlerini azaltmadan destekleyebilme yönünde zorluk yaşatırken; tam tersi olarak emtia fiyatlarındaki yükseliş de aynı güncel yansımada olduğu gibi bunların alıcısı olan ülkelerin açıklarını ve doğal olarak finansmanını zorlaştırmaktadır. Bu durumda döviz rezervlerini azaltmadan kur pegini savunmak imkansız hale gelmektedir. Bu ekonomik zorlanmalar ise ciddi devalüasyon etkisine sebep olabilmektedir.
Kaynak Tera Yatırım
Hibya Haber Ajansı