Çin Medya Grubu, Çin ve dünya gündemini değerlendirdi.
Gruptan yapılan değerlendirme ise şöyle:
“Küresel ekonominin son otuz yılına damgasını vuran Çin’in başarısını başlıktaki üç kelime ile ifade edebiliriz. Geçen yıl kuruluşunun 100. yılını kutlayan Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) bu süreçteki rolü inkâr edilemez olduğunu da vurgulamalıyız.
Çin’in teknoloji, bilim ve ekonomi alanındaki başarıları birbiri ile ilintili birçok faktöre bağlıdır. Her şeyden önce plânlı bir eğitim ve kalkınma süreci bu başarının en önemli adımları olmuştur. Kalkınmanın her bölgeyi ve hatta köyü kapsayacak şekilde planlanması, eğitimin yaygınlaştırılması ve gençlere yurt dışı imkânlarının tanınması bu dönüşümün en önemli kilometre taşlarıdır. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa’nın önde gelen üniversitelerinde eğitim gören ve ardından ülkelerine dönen Çinli öğrencilerin ülkelerine katkıları beklenenden daha büyük olmuştur. ABD ve Avrupa’da okuyan ve daha sonra girişimleri ile dünya çapında başarılara imza atan Çinli öğrencilerin bu başarıları batı dünyasının seçkin üniversitelerinde ders ve örnek olay analizi olarak okutulmaya başlanmıştır.
İnovasyon konusunu bir adım ileriye taşıyan Çin, dijital inovasyon ile Baidu, Tencent, Alibaba gibi firmalarıyla küresel rekabette birçok ülke ve firmayı geride bırakarak ilk sıralarda yer almıştır.
DİJİTAL RENMİNBİ PROJESİ KÜRESEL ÇAPTA YERİNİ ALDI
Çin malı üretimin 2025 yılında her türlü yabancı üretimin yerini alacağına dair yaklaşımı her ne kadar korumacı ve merkantilist bir eğilimi ön plana çıkarıyorsa da bu girişimin bugüne kadar Çin’e sağladığı fayda dış ticaret istatistiklerine yansımaktadır.
Son 10 yıl içinde küresel çapta en büyük 10 banka arasına beş banka sokan Çin ilk dört sırayı dört yıldır başarıyla korumakta. İlk on içinde dört ABD bir İngiliz bankası mevcutken beş Çin bankasının olması tesadüf değildir. Yakın gelecekte küresel finans merkezi olmaya aday birçok şehre sahip olan Çin Singapur, Hong Kong ile Türki Cumhuriyetlerle de bankacılık ve finans alanında yakın ilişki içindedir. Finansal teknolojilerde yakaladığı ivme ve yapay zekâ destekli finansal hizmetler ile dijital Renminbi projesi küresel çapta ilk uygulamalar olarak yerini almıştır.
Kuşak ve Yol İnisiyatifi ile son 10 yıl içinde iş birliği içinde olduğu ülkelere bir trilyon ABD doları’ndan fazla yatırım yapan Çin bölge ülkeleri ile ticarete giden yolları geliştirerek erişimi kolaylaştırmış ve ticaret hacmini artırmıştır. Özellikle Afrika’ya yaptığı yatırım ve sağladığı teknik bilgi ile son on yılda Afrika’nın Gayri Safi Milli Hasılası’nın (GSMH) yarım trilyon dolardan fazla artmasına katkıda bulunmuştur.
ÇİN KENDİ BAŞINA BİR ÜRETİM VE TÜKETİM DEVİ
Çin’in yapay zekâ ve yapay zekâya dayalı sitemlere ilişkin çalışmaları Çin’i bu alanda dünyanın bir numarası haline getirmiştir. Çin 2030 yılında bu konuda tartışmasız açık ara dünya lideri olacağını şimdiden ilân etmiştir.
Çin tüketicisinin geliri arttıkça (ya da diğer bir ifadeyle Çin zenginleştikçe) daha önce tüketim konusu olmayan her türlü mal ve hizmeti almaya başlayacak olması küresel ticareti beklenmedik bir noktaya taşıyacaktır. Çin’in alım gücü arttıkça bir zamanlar Batı için üreten Çin yerini Çin için üreten Batı’ya bırakacaktır. Devasa coğrafyası ve 1,5 milyarlık nüfusu ile zaten kendi başına bir üretim ve tüketim devi olan Çin, tüm ülkeleri, küresel ticareti ve emtia fiyatlarını ciddi boyutlarda etkileme gücüne sahiptir.
Küresel itici güç hatta süper güç olan Çin kapitalist sistemin kurallarını kendine has yönetim sistemi ile birleştirerek bugünlere gelmiştir.”
Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen / İzmir Ekonomi Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi
Kaynak: Çin Uluslararası Radyosu
Hibya Haber Ajansı