İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu, 6 aylık icraat dönemini, kamuoyu ile paylaştı. “Tek amacımız, 16 milyona hesap vermek” diyen İmamoğlu, İBB ve iştiraki şirketlerin borç ödemelerinden metro yatırımlarına, çocuklar ve kadınlar için geliştirilen projelerden yeşil alan kazandırma çalışmalarına kadar birçok alanda yapılan icraatları açıkladı.
İBB Başkanı İmamoğlu, 23 Haziran seçimlerinin üzerinden tam 6 ay geçtikten sonra kameraların karşısına geçti. İmamoğlu, İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen İBB 6 Aylık Çalışma Dönemi Basın Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, toplantının tek amacının, “16 milyona hesap vermek” olduğunu söyledi. İmamoğlu, “Biz, bu ülkede her hangi bir makama seçimle gelmiş olan her siyasetçinin, kamu adına karar alan, iş yapan ve bütçe kullanan her bir yöneticinin hesap vermesinin bir mecburiyet olduğuna inanıyoruz. Biz, demokrasi ve demokratik değerlerin bu ülkede yeniden yeşermesi için şeffaflığın ve hesap verebilirliğin olmadan olmaz değerler olduğuna inanıyoruz. Bizce şeffaflık ve hesap verebilirlik her şeyin başıdır. Bir ülkede kamu adına iş yapanlar hesap vermeye yanaşmıyorsa, o ülkede işler yanlış gidiyordur. Şeffaflık ve hesap verebilirlik yoksa, çürüme başlamış demektir” dedi.
“Vatandaşlarımıza hesap verecek mekanizmalar kuruyoruz”
16 milyon İstanbullu’nun 23 Haziran seçimlerinde tüm dünyaya ilham olacak bir irade sergilediğini belirten İmamoğlu, bu iradeyi herkesin doğru okuması gerektiğini ifade etti. “Artık ne İstanbul ne de Türkiye, 23 Haziran öncesindeki İstanbul ve Türkiye değildir” diyen İmamoğlu, “Artık hiç kimse, bu şehirde kamunun parasıyla kapalı kapılarda hesapsız kitapsız iş yapamaz. Artık hiç kimse, ‘Ben dedim, olacak’ diyemez. İşte bugün, bu yüzden buradayız. Ben ve arkadaşlarım, İstanbul’da sadece şeffaf bir yönetim kurmakla kalmıyoruz. Belli aralıklarla ve sürdürülebilir bir şekilde vatandaşlarımıza hesap verecek mekanizmaları da kuruyoruz. Bu şehirden, dünyaya örnek olacak bir demokrasi modeli kurabilmek için gece gündüz çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
“İşbaşı yaptığımızda 14 milyarlık bir kara delik devraldık”
İmamoğlu, slaytlar eşliğinde yaptığı sunumuna, yönetimi devraldıkları günden bu yana finansal alanda yaptıklarını özetleyerek başladı. İşe, vadesi geçmiş yaklaşık 6 milyar liralık bir borcu teslim alarak başladıklarını anlatan İmamoğlu, “İşbaşı yaptıktan bir hafta sonra, personelimizin maaşlarını ödeyecek paramız yoktu kasamızda. Bizden önceki yönetimin yaptığı bütçeye göre, yıl sonuna kadar 7,9 milyar liralık da bir büyük bütçe açığı devraldık. Yani 6 milyar liralık vadesi geçmiş borç ve artı, sene sonuna kadar da 8 milyar liralık da bütçe açığı. Yani işbaşı yaptığımız 26 Haziran’da, İBB’de toplamda 14 milyarlık bir kara delik devraldık. İlk altı ayımızda öncelikle işte bu 14 milyar liralık açığı yönettik. Üstelik İBB’nin ve bağlı şirketlerinin gelirlerinde de ekonomik kriz yüzünden ciddi bir gerileme yaşanmışken. Üstelik, bize ödenmesi gereken 1 milyar liranın üstünde Maliye Bakanlığı payı, bize ödenmek yerine Türkiye tarihinde görülmemiş şekilde, bizden önceki yönetime kullandırılmış ve kasa bize teslim edilmiş olmasına karşın, biz, bu büyük krizi, bu devasa finansal açığı yönettik. Yönetmekle de kalmadık, 6 ayın sonunda vadesi geçmiş borçlarda neredeyse artış da olmadı” dedi.
“Tasarruf yaparak israf düzenine son verdik”
İmamoğlu, şehrin emin ellerde olduğunu ve kentte oturma döneminin bittiğini belirterek, “Oturanlar da gitti. Biraz sonra sıralayacağım bir sürü iş yaptığımız halde, eski yönetimden devraldığımız 100 milyonlarca liralık borçları ödediğimiz halde toplam borçlarımız artmadı” diye konuştu. Öncelikli olarak tasarruf yaptıklarını vurgulayan İmamoğlu, bu şekilde israf düzenine son verdiklerinin altını çizdi. İmamoğlu, “Vermeye de devam ediyoruz. İhale şartnamelerindeki rekabeti engelleyici hükümleri değiştirerek, rekabeti artırdık. Böylelikle fiyatların düşmesini sağladık. Altı ayın sonunda, 7,9 milyar liralık bütçe açığını 4,7 milyar TL’ye indirdik. Bizden önceki yönetimin planladığı belediye bütçesinden israfı önleyip 3,2 milyar lira tasarruf sağladık” ifadeleri kullandı. Bu denli tasarrufa rağmen önemli hiçbir yatırımı durdurmadıklarını belirten İmamoğlu, “Durmuş pek çok yatırımı yeniden başlattık. Piyasaya bizimle birlikte bir güven geldi. Çünkü herkes biliyor ki, İBB’de artık profesyonel kadrolar var ve bu kadrolar işi biliyor. Finans yönetimini hakkaniyetli ve profesyonelce yapıyor” diye konuştu.
“İştiraklerin vergi borçlarının büyük bölümünü ödedik”
İBB iştiraklerine ayrı bir paragraf açan İmamoğlu, bu alanda da başarılı adımlar attıklarını kaydetti. İştirakler için 23,5 milyar liralık toplam bütçe öngörüldüğünü aktaran İmamoğlu, “Ama yıl sonu itibariyle, iştiraklerimizi toplamda 20,5 milyar lira ile kapatıyoruz. Yaklaşık yüzde 15 daralma oldu. 27 iştirak şirketimizin çoğu zarardaydı. İş başına geldiğimizde iştiraklerin büyük bölümü hareket edemez vaziyetteydi. Pek çoğu kendi belediyesinin ihalesine giremeyecek haldeydi. Bu şirketlerimizin devlete olan vergi borçlarının büyük bölümünü ödedik. Geri kalan tutarın büyük bölümünü yeniden yapılandırdık ve ödemeye devam ediyoruz. İştiraklerimizin ihalelere girmesi sonucu, başkalarının şirketlerine 400 milyon liraya ihale edilen işleri, 200 milyon liraya belediye iştiraki şirketlerimiz yapar hale geldi. İGDAŞ hariç, iştiraklerimizde yaklaşık 500 milyonluk fark yarattık ve kara geçirdik. İGDAŞ ile birlikte 900 milyon lira gibi bir kar ile bu yılı kapatıyoruz” bilgilerini verdi.
“En büyük sorunu olan ulaşıma ve metroya odaklandık”
İmamoğlu, finansal özetin ardından verdikleri hizmetleri ve başlattıkları yeni projeleri anlattı. Ulaşım alanında hızlı bir işbaşı yaptıklarını vurgulayan İmamoğlu, “Biliyorsunuz üst üste Fransa, Danimarka, Almanya ve İngiltere ziyaretleri yaptık. İki yıldan uzun bir süredir tamamıyla durmuş olan metro yatırımları için kaynak bulduk ve üç önemli hatta inşaatları yeniden başlattık. Bu aziz kentin yıllardır çözülemeyen en büyük sorunu olan, ulaşıma ve metroya odaklandık. Ve kaynağımızın olmadığı, kamu bankalarının kaynak vermeye yanaşmadığı ilk 6 ayımızda sonuç aldık” dedi.
İmamoğlu, finansman yetersizliği nedeniyle yapım faaliyetleri Aralık 2017’de durdurulan 3 metro hattındaki çalışmalara sağladıkları 371 milyon euro finans desteği ile yeniden başladıklarını belirtti. Bu üç proje tamamlandığında İstanbul’un 36.9 kilometre yeni metro hattına kavuşacağını kaydeden İmamoğlu, kentte yaşayan vatandaşlara iki de müjde verdi. İmamoğlu, finansal çalışmaların tamamlanması durumunda, yapım çalışmaları devam eden iki önemli hattan Mahmutbey-Mecidiyeköy Metro Hattı’nın 2020 yılı ilk yarısında, Eminönü-Alibeyköy Tramvay Hattı’nın ise 2020’nin ikinci yarısında hizmete açılacağını söyledi.
“İstanbul Meydanları Konuşuyor” kampanyası başlıyor
İstanbul’un tüm paydaşlarının bir arada ortak akılla belirlediği, kentin geleceğine yön veren bir 2050 vizyonuna ihtiyaç olduğunu belirten İmamoğlu, bu amaçla ‘Vizyon İstanbul Ofisi’ni kurduklarını hatırlattı. Bu kapsamda hazırlıkları tamamlanan ‘Kentsel Politika ve Strateji Merkezi’nin ocak ayında açılacağını ifade eden İmamoğlu, “Bu kadim kentin tüm mekanlarında, özellikle de kamusal alanlarında ocak ayı itibariye önemli dönüşümler görmeye başlayacaksınız. Düzenleyeceğimiz ‘İstanbul Meydanlarını Konuşuyor’ kampanyası ile dünyada örneği olmayan bir demokratik katılım sürecini hayata geçireceğiz. Meydanlarda yapacağımız yarışmalar, yarışma süreçlerinin ötesine geçerek, bir demokrasi şenliğine dönüşecek” şeklinde konuştu.
11 kreşin temeli atıldı, 51 kreşin yeri belirlendi
İmamoğlu, kent yoksulluğu ile mücadelede yeni projelere de ilk 6 ay içinde bütçe ayırabildiklerini anlattı. “Sadece Haziran–Ekim döneminde toplamda 12 milyon vatandaşımızın ulaşımdan indirimli veya ücretsiz yararlanmasını sağladık” diyen İmamoğlu, “30 bin üniversite öğrencisi için yıllık 3 bin 200 TL eğitim destek kararı aldık ve bunu hayata geçirdik. ‘Yuvamız İstanbul’ adlı projemiz kapsamında eylül sonunda 11 kreşin temelini attık. 51 kreşin yerlerini belirledik. Süt her çocuğun hakkıdır, sloganı ile ekim ayında ücretsiz ‘İstanbul Halk Süt’ uygulamasını başlattık. Proje kapsamında 90 bini aşkın 3-6 yaş arası ihtiyaç sahibi çocuğa, aylık 8 litre İstanbul Halk Süt desteği vermeye başladık” şeklinde konuştu.
Kadın Dayanışma Evi hizmete girmek için gün sayıyor
Kadınlar için pozitif ayrımcılığı öncelik gören bir yönetim olduklarının altını çizen İmamoğlu, “Sığınak sonrası Kadın Dayanışma Evi’ni ay sonu itibariyle hizmete açıyoruz. İhtiyaç̧ sahibi kadınlar çocukları ile birlikte hayata tutunacak ve barınma ihtiyaçları karşılanacak, bu amaçla açılan 40 oda kapasiteli ‘Dayanışma Evi’mizden yararlanacaklar. İstihdam alanında da kadınlara büyük borcumuz var. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve tüm iştiraklerinde işe alımlarda önceliğimizi kadınlara verdik. Sonuç olarak, 6 ayda işe alımlarımızın toplamda yüzde 30’undan fazlası kadın çalışanlarımız oldu” bilgisini verdi.
Cemevlerine ibadet statüsü getiriliyor
İmamoğlu’nun özel paragraf açtığı alanlardan biri de “inanç” konusu oldu. “Her inanca adil davranan bir mekanizma kuramamışsanız, adil bir kentten bahsedemezsiniz” diyen İmamoğlu, bu amaçla önemli bir adım attıklarını ve cemevlerinin statüsünü İBB meclisine getireceklerini söyledi. İmamoğlu, “Cemevlerinin İstanbul’un tamamında ibadethane statüsüne kavuşturulması için adımlarımızı atıyoruz. Benim hayalimdeki İstanbul, hoşgörü ve barışla kenetlenmiş, bir arada yaşama sevinci ve huzuruna kavuşmuş bir İstanbul” diye konuştu. Suriyeli sığınmacılar konusuna da değinen İmamoğlu, seçimin hemen ardından, İBB’nin ‘Göç Birimi’ stratejisinin oluşturulması için çalışmalara başladıklarını ifade etti.
“İstanbullunun hakkını kurda kuşa yem ettirmeyiz”
Kendilerine karşı hayatın her alanında engelleme çabalarının sürdüğünü söyleyen İmamoğlu, “16 milyon İstanbullunun ortak mülkiyeti olan Haydarpaşa ve Sirkeci garlarını bile hokus pokusla 16 milyonun elinden almaya çalışıyorlar. Yeni kararlar alarak ve daha önce görülmemiş uygulamalar icat ederek bizim alanımıza müdahale etmeye çalışıyorlar. Lakayt bir süreç yönetmeye çalışıyorlar. 16 milyon İstanbullunun hakkını, kurda kuşa yem ettirmeyiz. Bizim tahsilatlarımızı yapan, 16 milyonun parasını kullanan kamu bankaları bize, yani 16 milyonun belediyesine kredi vermeye yanaşmıyor. Biz bütün bunlara rağmen çözüm üretmeye devam ediyoruz” dedi.
“2020’de 100’den fazla yatırım tamamlanmış olacak”
İstanbul’da 2020 yılı içinde 10 milyarlık net yatırım yapacaklarını hatırlatan İmamoğlu, “Hemen her ay 10 civarında yeni yatırımımızı göreceksiniz. 2020’de kreşlerimiz hariç, 100’den fazla yatırımımız tamamlanmış olacak. Ama biz yatırımları yaparken bizden önceki yönetimler gibi adaletsiz davranmayacağız. Bu şehirde hiç kimse bizim partizan kararlarla yatırım yaptığımızı görmeyecek. İlçelerimizin bize oy verme oranlarına göre değil, tamamen nüfus yoğunluklarına, ihtiyaçlara ve önceliklere göre yatırım planlamasını yapıp uygulayacağız. Ve kararları hem 16 milyon İstanbulluyla ve hem de onların temsilcisi olan 39 ilçe belediye başkanımızla birlikte vereceğiz. Ne yaparlarsa yapsınlar, bize engel olamayacaklar” diye konuştu.
“16 milyon vatansever insan için çalışıyoruz”
İstanbulluğunun hakkını arayacaklarının altını çizen İmamoğlu, “Asla susmayacağız. Atatürk Havalimanı mı? Tartışacağız. Kapatıldığı için bu milletin kaç milyarı çöpe gitti, anlatacağız. Kanal İstanbul. Çizgi film yapmak çok kolay. Kanalın etrafına 60-70 katlı gökdelen dikmek de kolay. Bütün bunlara 16 milyon insan adına karşı çıkacağız. Herkesin de konuşmasını isteyeceğiz. 16 milyonluk vatansever İstanbullular, dünyaya örnek olmuş muhteşem insanlarımız bu şehrin asli sahibidir. Bunu kimse unutmasın. Biz, hiçbir biçimde ve hiçbir zaman mazerete sığınmayacağız. Bu kutsal şehrin sorunlarına ve 16 milyonun ihtiyaçlarına çözüm üstüne çözüm üreteceğiz. Ve mutlaka başaracağız. Çünkü biz, küçük bir çıkar grubu için değil, 16 milyon vatansever insan için çalışıyoruz. Bunun için gençliğimiz ve enerjimiz var. Bunun için heyecanımız da inancımız da yüksek. 6 ayda çok başarılı olduk. Çok daha başarılı olacağız. Dünyaya model olacağız” dedi.