TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, “İhtiyaçtan daha fazla miktarda üretilen gıda ürünleri, tedarik zincirinin çeşitli aşamalarında ziyan ediliyor” dedi.
Türkiye’nin gıda atık ve kayıp politikaları, TÜSİAD’ın düzenlediği üst düzey istişare toplantısında ele alındı. Düzenleyici kuruluşlar, bakanlıklar ve yerel yönetimlerden temsilciler, Gıda Atık ve Kayıp Stratejik Yol Haritası: Üst Düzey İstişare Toplantısı’nda biraraya geldi. Toplantıda, gıda atık ve kayıplarının gıda sektörü üzerindeki etkilerini masaya yatırdı. Gıdada kayıpları önleyecek ve yaratılan tasarrufla Türkiye’ye önemli fırsatlar yaratacak stratejilerin tartışıldığı toplantının açılış konuşmalarını TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Dilekçe Komisyonu Başkanı Belma Satır yaptı.
“2,5 milyar daha fazla insan yaşayacak”
Gıda ziyanının yarattığı tehditlere dikkat çeken TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, “Dünya üzerinde yaşayan insan sayısı nedir diye son zamanlarda hiç düşündünüz mü? Birleşmiş Milletler’in paylaştığı en son verilere göre dünya nüfusunun 2017 tahminlerinde 7.5 milyar olduğu düşünülüyor. Bu sayının 2050 yılında 10 milyarı aşması öngörülüyor. Diğer bir deyişle, bundan yaklaşık 30 yıl sonra dünya üzerinde 2.5 milyar daha fazla insan yaşayacak. Bugün düşünmemiz gereken soru şudur: Dünya, bu nüfusu kaldırır mı? Nüfus artışıyla, dünyadaki kaynaklar arasındaki ters orantı, bugün artık yeni bir davranış biçimi geliştirmemizi gerektiriyor. Çünkü; önümüzdeki dönemde daha fazla suya, daha fazla gıdaya ve daha fazla enerjiye ihtiyaç duyacağız. Çok uzak değil, 2030 yılında yüzde 30 daha fazla suya, yüzde 50 daha fazla gıdaya ve enerjiye ihtiyacımız olacak. Tüm doğal kaynaklar daha da kıymetli, yaşam mücadelesi ise daha da zor olacak” dedi.
“İhtiyaçtan fazla üretim var”
Erol Bilecik, “Araştırmalar gösteriyor ki, gelişmiş ülkelerde ihtiyaçtan daha fazla miktarda üretilen gıda ürünleri, tedarik zincirinin çeşitli aşamalarında ziyan ediliyor. Bu miktar, her yıl dünya çapında yaklaşık 1.3 milyar tondur. Aynı miktarda gıdayı üretebilmek için ihtiyaç duyulan alan ise 9.6 milyon kilometre kare. Bu ne demek biliyor musunuz? Çin’in yüz ölçümü kadar bir alan demek.Bakın, ‘gıdayı ziyan etmek’ demek, yalnızca ‘bir gıda ürününü çöpe atmak’ demek değildir. ‘Gıdayı ziyan etmek’ demek, ‘o ürünün üretimi ve taşınması dahil, değer zincirinin tüm aşamalarında suyu, enerjiyi, insan emeğini de ziyan etmek’ demektir. Aynı zamanda, ‘gelişmekte olan birçok ülkede yaşayan ve o gıdaya ihtiyaç duyan insanları gözardı etmek’ demektir. İnsanlık onuru için hiçbirimizin böyle bir lüksü olmamalıdır. ‘Bugünün’ üretim ve tüketim kalıplarını ‘bugün’ gözden geçirmemiz gerekiyor.” diye konuştu.
Uzmanlar tartıştı
Toplantının açılışında konuşan Türkiye Büyük Millet Meclisi Dilekçe Komisyonu Başkanı Belma Satır, bu konuda TBMM’de yapılan çalışmaları anlatırken, etkinliğin bir diğer konuşmacısı olan Fransa Büyükelçiliği’nden Pierre Autissier, Fransa’da konu üzerine gerçekleşen iyi uygulamaları aktardı. Etkinliğin son bölümünde “Gıda Atık ve Kayıp Konusunda Stratejik Yol Haritası Paneli” düzenlendi. TÜSİAD Gıda, İçecek ve Tarım Çalışma Grubu Başkanı Mehmet Aktaş’ın moderatörlüğünde gerçekleşen panelde TCMB Yapısal Ekonomik Araştırmalar Genel Müdürü Doç. Dr. Semih Tümen, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı İsmail Yücel, Metro Toptancı Market Meyve ve Sebze Kategori Müdürü Birol Uluşan, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ve TİDER Kurucu Başkanı H. Serhan Süzer gıda atık ve kayıp politikalarına dair görüşlerini paylaştılar.