Beykoz, Dünyanın ne önemli şehirlerden biri olan İstanbul’un, en güzel ilçelerinden biri. Şehrin hatıralarında çok değerli, çok özel anılar var Beykoz’a dair. Peki Beykoz’u neler bekliyor? Hangi plan ve projelerle Beykoz’un mevcut durumundan daha da ileriye taşınması hedefleniyor? EPR Yerel Yönetim Ajansı Kurucusu Erengül Bilenser, İlçe’nin büyük adımlarını, Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek ile konuştu.
10 yıl aradan sonra yeniden başkan seçildiniz Beykoz’da. İlk döneminizle ikinci döneminiz açısından bakılınca, İlçenizin her iki fotoğrafında ne tür farklar görüyorsunuz?
Yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır demişler. Bizde de bu şekilde oldu. İlk dönemimiz olan 1989–1994 yılları arasında Refah Partisi Beykoz İlçe Başkanlığı yaptım. 1994 yılında ise Beykoz Belediye Başkanlığı görevine seçildim. Görevde bulunduğum sürede Beykoz’un her köşesinde önemli hizmetler yapmanın yanı sıra borçsuz bir belediye devretmiş olmanın onurunu yaşadım. 1999 yılından itibaren ise 10 yıl süreyle İstanbul Büyükşehir Belediyesinde Başkan Danışmanı ve Yerel Yönetimler Koordinatörü olarak görev yaptım. 15 seneyi aşkın yerel yönetim tecrübemi İBB’de aktarma şansım oldu. AK Parti İstanbul İl Başkanlığı kurucuları arasında yer aldım. Mali ve İdari İşlerden Sorumlu İl Başkan Yardımcılığı görevini yürüttüm.
2014 Seçimlerinde halkın teveccühüyle Beykoz tarihinde bir ilki başararak tekrar belediye başkanlığına seçildim. Şunu söyleyebilirim ki Beykoz’da her taşın altında Yücel Çelikbilek’in imzası vardır. İlk göreve geldiğimiz yıllarda belediyelerin bütçe imkânları kısıtlı dolayısıyla da hizmet yelpazesi de dardı. Şimdi yerel yönetimlerin de mali güçleri ve yatırımları arttı. Her iki dönemde belediye imkanlarını daha da farklı elde etme şansını yakaladım. Bunlar da bizim bir takım hizmetleri daha rahat yapmamıza imkan ve fırsat verdi. 94 seçiminden 1 yıl önce kurduğumuz yerel yönetimler akademisi sayesinde hiçbir siyasi anlayışın yapmadığı bir yerel yönetim eğitiminden geçtik; 123 saatlik hızlandırılmış bir eğitim.
İstanbul Üniversitesi’nin çok değerli profesörlerinin verdiği derslerle biz buraya kendimizi hazırladık. Göreve geldiğimiz zaman hiç acemilik çekmedik ama o günkü imkanlar azdı, sorumluluklar da çoktu. Bize bırakılan belediyeler, hangi anlamda bakarsak bakalım sıkıntılı belediyelerdi. Bugünden o güne bakmak hakikaten zor ama biz o gün o zorluğu yendik. Büyük bir gayret gösterdik.
Beykoz’un İstanbul için önemi ve rolü ne sizce?
Boğaziçi’nin en müstesna köşelerinden olan, üç yanı denizle çevrili Beykoz’umuz, tarihi ve kültürel kimliğiyle, doğal güzellikleriyle, cennet köşelerden biri ve İstanbul’un en güzel bölgesi. Beykoz Kasrı, Topkapı Sarayı’ndan sonra boğazda yapılan ilk saray. Boğazın en yüksek tepesi olan Yuşa’nın manzarası seyre doyulmaz. Hz. Yuşa’yı, Akbaba Sultan Hazretlerini, Uzun Evliya’yı ve diğer büyük zatları da bünyesinde barındıran bir inanç turizmi merkezi aynı zamanda. Ahmet Mithat Efendi, “Dünyanın en güzel şehri İstanbul, İstanbul’un en güzel yeri Beykoz, Beykoz’un en güzel yeri benim yalımın olduğu yer’’ diyerek Beykoz’dan bahseder.
Ulu çınarların altında oturup denize karşı çayınızı yudumlarken, sahildeki yalıları ve onların hikayelerini düşünürken vaktin nasıl geçtiğini anlamazsınız. Geçmiş fotoğraflara baktığınızda Küçüksu plajında denize girer, Göksu deresinde sandalla gezmenin keyfini yaşar, Kanlıca’da meşhur İsmail Ağa’da yoğurt yemenin tadının bir başka olduğunu hissedersiniz. Beykoz’un en güzel köşelerinden Beykoz Çayırı, tarih boyunca canlılığını ve güzelliğini korumuş. Geçmişin önemli mesire yerleri Küçüksu, Sultaniye ve Beykoz çayırı yemyeşil örtüsüyle, çeşmeler bereketiyle, yaşama sevinci vermiş Beykoz’da insanlara.