“İki doğa harikası Giethoorn ve Maşukiye… Sadece masallarda resmedilebilecek güzelliğe sahip Giethoorn, özelliklede 1958 sonrasında, Hollandalı film yapımcısı Bert Haanstra’ nın ünlü komedi filmi Fan Fare’ yi burada çekmesiyle dünya çapında ünlendi. Maşukiye ise, aşıklar diyarı olarak bilinen ve doğal güzellikleri ile büyüleyen Maşukiye’ nin eski ismi Voçbe Hable. Marmara bölgesinin en ünlü mesire yerlerinden biri. Köydeki olanaklar konaklamaya elverişli değilse de göl kenarındaki restoranları, günübirlik ziyaretinizde sizi bütün misafirperverliği ile ağırlamaya hazır. “
İKİ MUHTEŞEM DOĞA HARİKASI
İkisi de köy. İkisi de doğanın cömertliğinden nasibini almış. İkisi de insanı büyüleyen güzelliklerle çevrili. Peki öyleyse bu iki köyün fotoğraflarını yan yana koyduğumuzda, temizlik, yerleşim planı, yaşam koşulları, çevrenin korunması, alt yapı gibi özellikleri bakımından ortaya neden bu kadar büyük farklar çıkıyor? Yerel yönetimlerin önemi, etkisi ve o yerdeki yaşama katkısı da işte burada öne çıkıyor.
Yakından bakacağımız ilk köy Giethorn. Burası Hollanda’nın Overijssel eyaletine bağlı bir köy. Nüfusu sadece 2620 ancak her yıl sadece Çin’ den 150 bin turist bu köyü ziyaret ediyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Giethorn, Hollanda’ nın en önemli turizm destinasyonlarından. 13. yüzyılın başında akdenizden gelen yerleşimciler tarafından kurulan ve Hollanda’ nın Venedik’i olarak dünyaca bilinen Giethorn’ a gittiğinizde, dikkatinizi ilk çeken şey köyün temizliği ve doğal güzelliğinin üzerine eklenmiş mimari güzelliği olacak. Giethorn’ daki her ev minik bir adacık üzerine inşa edilmiş. Bu adacıkları, birbirine bağlayan 180 köprü var ve köye araç girişi yasak. Çünkü kanalların üzerine asfalt yollar yapılmasına gerek duyulmamış. Yalnızca turistler değil, köy sakinleri de köydeki ulaşımlarını bu kanallarda tekne ya da kano kullanarak sağlıyor.
Dört mevsimi de bambaşka güzellikte yaşayan bu köye her mevsim dünyanın her yerinden akın akın turist geliyor. Köyü bisikletle dolaşmak da mümkün. Evlerin bahçeleri inanılmaz renklerde çiçeklerle donatılmış. Köy hakkındaki yazıların neredeyse hepsinde okuyacağınız ‘önce yaşamak sonra da ölmek istediğim yer’ cümlesi boşuna değil. Amsterdam yaklaşık 90 km., Rotterdam ve Lahey’e yaklaşık 110 km. uzaklıkta bulunan köyde yüzlerce yıllık geleneksel yaşam da pek çok unsur ile devam ettiriliyor. Köy çok küçük ancak buna rağmen çok sayıda sanatsal etkinlik gerçekleştiriliyor. Müzesi de fazlaca ilgi görüyor.
GİETHOORN VE MAŞUKİYE FARKI NEREDE BAŞLIYOR?
Giethoorn’ dan Türkiye’ ye gelip Maşukiye’ ye bakıyoruz şimdi de. Sapanca gölü kıyısında bulunan, Kartepe’ nin eteklerine kurulu güzelim Maşukiye. Samanlı Dağları’ nın tertemiz havasını soluyacaksınız. Dört mevsimi doyulmaz manzaralarla yaşayacağınız Maşukiye. 2009′ un seçimlerinden sonra belde belediyesinin kapanmasıyla bazı önemli sorunlarla da başbaşa kalan Maşukiye, konaklama imkanları olmadığı için sadece hafta sonu günübirlik ziyaretçileri ağırlayabiliyor. Köydeki alt yapı sorunları da özellikle yağışlı kış aylarındaki sel baskınları nedeniyle hem köy halkı hem de ziyaretçiler açısından büyük riskler oluşturuyor. Son yıllarda ülke genelinde görülen Arap turist artışı, Maşukiye’ de de yaşamı belirler noktaya gelmiş durumda. Her iki köyü de görme fırsatı bulanların, iki köy arasındaki büyük farkın aslında küçük uğraşlarla nasıl ortadan kaldırılabileceğini görmesi için şehir planlamacısı, kent tarihi uzmanı, peyzaj sanatçısı ya da yerel yönetici olmasına gerek yok.