Efes Antik Kenti, antik çağın bugün hala ayakta ve sapasağlam duran temsilcisi olarak ihtişamını koruyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan kent, her yıl yaklaşık 1,5 milyon kişi tarafından ziyaret ediliyor.
Günümüzde hala eşsiz bir arkeolojik miras olarak değerini koruması, görkemli sanat ve mimari eserlerinden kaynaklanıyor. 100 yılı aşkın süredir devam eden kazılarda ortaya çıkan kalıntılarda, dünyanın 7. harikası olarak kabul edilen Artemis Tapınağı’nın da varlığı büyük önem taşıyor.
Altın çağında dünyanın değişik coğrafyalarından insanların akın ettiği ve nüfusunun o döneme göre rekor bir seviye olan 200 bini geçtiği Efes’teki yoğun kültürel çeşitlilik, bir kavramın da doğuşuna yol açar; Cosmos ile Polites kelimelerinin birleşip “kozmopolit” yani “evren yurttaşlığı” kavramına… Efes, yüzyıllar boyunca dünyanın en önemli metropollerinden biri oldu. Adeta Küçük Asya’nın ekonomi ve kültür başkentiydi.
Helen kültürü altında
Kentin, M.Ö. 300 yıllarında ilk kurulduğunda, Panayır ve Bülbül Dağları arasında bulunan vadiye konumlandırılarak bugünkü kalıntılardan daha uzakta bulunduğu tahmin ediliyor. Kıta Yunanistan’ı ve adalardan gelen göçlerle baskın bir Helen kültürü altına giren kent, Makedon Kral İskender’in fetih dönemine girildiğinde İyon Uygarlığı’nın temsilcisi oldu. Efes’i Anadolu’nun kıyısındaki bir dünya metropolüne dönüştüren gelişme ise M.S. 1. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Anadolu’da kültürel ve siyasal etkinliğini arttıran Roma İmparatorluğu’dur. Efes, Roma hakimiyetinde tam 300 yıl boyunca altın çağını yaşamış, bu dönemde yapılan anıtsal yapıları, ticaret agorası, tiyatrosu, sütunlu ve heykellerle dolu caddeleri, tapınakları, peristilli evleri ile dünyanın en ihtişamlı kentleri arasındaki yerini almıştır. Bir Roma kenti olmasına rağmen, mimari açıdan Helenistik özelliklerini asla yitirmemiştir. Arkeologlar, Efes’ten “Roma döneminde inşa edilmiş bir Yunan kenti” olarak bahseder.
Şehre giriş için 2 kapı bulunuyor
Antik kenti gezmek için ortalama olarak 3 saat gibi bir zaman dilimi gerekiyor. Şehre giriş için 2 kapı bulunuyor. Baştan sona mükemmel bir kent turu yapmak ve büyüleyici mimari eserleri görmek için, şehrin üst kapısından giriş yapmanız avantaj sağlıyor. Efes Antik Kent ve daha birçok tarihi ören yerine girmek için büyük kolaylık sağlayan müze kartlardan edinerek, fiyat ve zaman avantajlarından yararlanabilirsiniz.
Efes Antik Kenti‘ni gezmeye Liman Caddesi’nden başlayabilirsiniz. Bu cadde, Odeon ile antik limanı birbirine bağlıyor ve iki yanı ihtişamlı sütunlarla kaplı bir tören yolu olma özelliği taşıyor. O dönemin dini törenleri, kral eşliğinde bu cadde üzerinde gerçekleşiyordu. Liman Caddesi’nin kuzey tarafında bulunan Meryem Kilisesi, Hristiyan dünyası için bugün de büyük önem taşıyor. Dünyanın ilk 7 kilisesinden biri olma özelliği taşıyan yapı, Katolik mezhebinin de doğduğu yer olarak biliniyor. Romalı Senatör Celsus adına, ölümünden sonra mezar lahdinin üzerine oğlu tarafından yaptırılan Celsus Kütüphanesi, o dönemin ünlü filozoflarının eğitiminde de büyük rol oynamış.
İmparator Cladius döneminde inşa edilen Büyük Tiyatro, günümüzde bile halen dünyanın en büyük sanatçı ve gruplarına konser alanı oluşturacak ölçüde, sağlam ve dayanıklı bir biçimde varlığını sürdürüyor. Zamanın gladyatör dövüşleri arenası ve tiyatro gösterileri için sahne görevi üstlenen yapı, bağ bozumu şenliklerinde şarap tanrısı Dyonisos’u anmak için de kullanılıyordu. Modern kent yaşamının o günkü izlerini görebileceğiniz Mermer Cadde, arabalar için inşa edilen yol kenarlarına, yayaların da yürümesi için konumlandırılan platformlarla dikkat çekiyor.
Önemli bir medeniyet eseri
Roma denince aklımıza ilk gelen yapılardan biri olan hamamların en güzel örneklerinden birini görebileceğiniz Skolastika Hamamı, Mermer Cadde üzerinde bulunuyor. Hamamlar, o dönemin vakıf hizmetlerini temsil eden faaliyetler gösteren ve halkın temizlik dışında sosyalleşmek amacıyla da kullandığı eserleri oluşturuyor. Skolastika Hamamı, dönemin yoksullarından girişte ücret alınmayan önemli bir medeniyet eseri olma özelliği taşıyor.
Hadrian ve Domitian tapınakları, bugün hala ihtişamını koruyan önemli Efes Antik Kenti eserlerini oluşturuyor. Belediye Binası ve Odeon, yine Efes Antik Kenti’ni gezerken görmeniz gereken önemli sanat eserleri arasında yer alıyor. Sütunlar üzerindeki ihtişamlı işlemeler ve kral heykellerini taşıyan geniş platformlar, heyecan verici nitelikte eserler olarak göze çarpıyor.
İzmir sınırları içinde yer alan Efes Antik Kenti, İzmir şehir merkezine 83 km uzaklıkta bulunuyor. İzmir Menderes Havalimanı, her yerden kolaylıkla erişim sağlanabilecek en önemli ulaşım noktasını oluşturuyor.