Basri Akgül; Geleceğe de sağlam adımlarla yürüyoruz..
Türkiye’de toplu taşımacılığın tarihine bakıldığında, temelleri 1950’lere dayanan, Türkiye’nin en köklü otobüs üreticisi Otokar’ı bu tarihten ayrı düşünmek mümkün değil. Otokar’ın tarihi, Magirus otobüslerinin Türkiye mümessilliğine; İstanbul Belediyesi’ne şehir içinde kullanmak üzere 25-30 adet kadar arkadan motorlu belediye otobüsleri ithal edildiği 1950’li yıllara kadar uzanıyor.
Otokar, Türkiye’nin 1960’lardaki kalkınma hamlesine ve sanayiileşme sürecine girmesiyle, Türkiye’ye modern bir yolcu taşımacılığı sunma idealiyle 1963 yılında “Otobüs Karoseri Sanayi A.Ş” adıyla kuruldu. Bu, otobüs sektöründe üretim anlamında ilk hamleydi. Şirket, İstanbul Bahçelievler’deki fabrikasında Magirus Deutz lisansı altında Türkiye’nin ilk otobüslerini üretmeye başladı. Kuruluşunun ikinci yılında Capital 500 listesine 7’inci sıradan giren Otokar, sanayileşme adımlarının yeni yeni atıldığı, yedek parça, hammadde, yetişmiş eleman gibi pek çok konuda eksikliklerin olduğu Türkiye’de en cesur girişimlerden biri olarak kabul edildi.
1960’larda gelişen sanayiyle birlikte büyükşehirlerde faaliyet gösteren fabrikalar; köyden kente göçün de dinamiklerini belirledi. Şehir yaşamındaki köklü değişiklikler ve değişen ihtiyaçlar, kısa sürede kendi kültürünü oluşturan minibüs ve dolmuşların yaygınlaşmasını beraberinde getirdi. Otokar, Türkiye şartlarına uygun, minibüs esnafının isteklerine göre tasarladığı minibüslerini 1970’li yılların başında pazara sundu. 1980’li yılların başında ise minibüs taşımacılığının yüzde 95’i Otokar minibüsleri ile yapılıyordu. Aynı dönemlerde İETT’de başta olmak üzere toplu taşımada otobüs giderek yaygınlaşmaya başladı. O dönemde de şehir içi toplu taşımacılık sadece otobüs ve minibüslerle sınırlı değildi. Servis taşımacılığı hizmeti veren küçük otobüsler de toplu taşımada yerini alıyordu.
1980’ler sonrasında karayolu taşımacılığının yaygınlaşması ve şehirlerde toplu taşımacılık ihtiyacının artmasıyla birlikte otobüsler, küçük otobüsler ve minibüsler trafikte daha çok yer aldı. Gelişen teknoloji, araç tasarımını da hızlandırdı. Otokar o dönemde Türkiye’de ilk bilgisayar destekli tasarım yapan otomotiv firması oldu.
Otobüsçülüğün toplu taşımada giderek yaygınlaşmasıyla birlikte Türkiye, 2000’li yıllarda Avrupa’nın en büyük otobüs üretim merkezi konumuna ulaştı. Türkiye’de tasarlanan ve üretilen otobüsler sadece Türkiye yollarında değil, Avrupa’da da yaygın olarak kullanılmaya başladı.
Ülkemizin sanayileşmesiyle başlayan süreçte kurulan ve o dönemin şartlarına bakıldığında oldukça zor koşullarda, büyük özverilerle temelleri atılan Otokar, bugün toplu taşıma araçlarında farklı anlamlarda öncü konumunu devam ettiriyor. Başta Avrupa olmak üzere, dünyanın 50’yi aşkın ülkesinde 35 binden fazla otobüsü ile milyonlarca yolcuya konforlu, güvenli seyahat imkânı sunan Otokar; ülkemizi yurt dışında da başarılı bir şekilde temsil ediyor.
Yolcu taşımacılığında 7 metreden 21 metreye kadar çeşitlenen geniş ürün gamıyla yer alan Otokar, faaliyet gösterdiği segmentlerin toplamında 13 yıldır Türkiye’nin en çok satılan otobüs markası ünvanına sahip.
Kuruluşundan bugüne pek çok ilke imza atan Otokar, uluslararası standartlarda yürüttüğü Ar-Ge çalışmalarıyla da ön plana çıkıyor. Otokar, son 10 yılda cirosunun yaklaşık yüzde 8’ini Ar-Ge faaliyetlerine ayırdı. Otomotiv sektöründe, dünyanın sayılı merkezleri arasında yer alan Otokar’ın Ar-Ge Merkezi, yurt içi ve yurt dışı otomotiv şirketleri için bağımsız bir akreditasyon merkezi olarak da hizmet veriyor.
Alternatif yakıtlı otobüsler konusunda uzun yıllardır çalışmalar yürüten Otokar’ın, Türkiye’nin ilk hibrit otobüsü ve ilk elektrikli otobüsünde imzası bulunuyor. Otokar, 12 metrelik yeni nesil elektrikli otobüsü Kent Electra’yı Türkiye’de ve Avrupa genelinde tanıtmaya devam ediyor. Daha temiz bir çevre, daha sessiz bir trafik ve yüksek verimlilik vaadiyle üretilen Kent Electra, tanıtıldığı ülkelerdeki özel ve kamu toplu taşıma şirketlerinin beğenisini kazandı. Önümüzdeki dönemde Otokar’ın elektrikli araçlardaki ürün gamı genişleyecek.
Türkiye’de alternatif yakıtlı araçlar, akıllı otobüsler, elektrikli otobüsün ardından sürücüsüz otobüs projesinde de ilklerin öncüsü olan Otokar otonom otobüsü projesinde çalışmalarına devam ediyor.
Otokar, pandemi döneminde daha güvenli bir toplu ulaşım deneyimi sunmak ve COVID-19 bulaş tehdidini en aza indirmek hedefiyle, dünyada ilk kez Kent Körüklü üzerinde uygulanan dört farklı sistemle Güvenli Otobüs’ü hayata geçirdi. Şehir içi toplu taşımacılıkta kullanılmak üzere uygulanan dört farklı sistemle ulaşımdaki tedirginliği ve COVID-19 bulaş tehdidini en aza indirme hedeflendi. Dünyada ilk kez bu dört sistemin bir arada kullanıldığı Güvenli Otobüs, ilk kez İzmir Büyükşehir Belediyesi filosunda hizmet vermeye başladı.
Kullanıcıların ihtiyaç ve beklentilerine yönelik olarak araç geliştirip üreten Otokar, sürdürülebilir bir gelecek için de çalışıyor. Otokar çevre, sosyal ve yönetişim konularında yaptığı çalışmalarla 6 yıldır Borsa İstanbul’un Sürdürülebilirlik Endeksi’nde yer alan 61 şirketten biri. İklim değişikliği ve emisyonların yönetimi konularında Koç Holding’in 2050 Karbon Nötr Programı’ı doğrultusunda Otokar, alternatif yakıtlar, enerji verimliliği ve yeşil satın alma gibi çalışmalar yürütüyor. Türkiye’nin en çok tercih edilen belediye otobüslerini üreten Otokar, geçmişte olduğu gibi gelecekte de yeniliklere imza atmaya ve belediyelerin sundukları toplu taşıma hizmetine değer katmaya devam edecek.
Otokar olarak, yıllardır yerel yönetimlerin, belediye başkanlarının ve kentlerin sesi olan, projeleri ile fark yaratan, değer katan Özel Kalem Dergisi’nin 15.yılını kutluyor, başarılı çalışmalarının devamını diliyoruz.
Basri Akgül
Otokar Genel Müdür Yardımcısı
#otokar #basriakgül
#busworld #akgül
Özelkalem Türkiye’nin Yerel Yönetim Ağı
►Özelkalem Dergisi 15. Yıl Özel Sayısı’nı Gururla Sunar.. ►Abone ol
►İzle Türkiye! ►Abone ol
Sosyal medyada bizi takip edin: ►Instagram: https://www.instagram.com/ozelkalemde… ►Twitter: https://twitter.com/ozelkalemdergi ►Facebook: https://www.facebook.com/ozelkalemdergi/