Kartal Belediyesine Birleşmiş Milletlerden büyük onur.Kartal Belediyesi, Avusturya’da düzenlenen Zero Project proje yarışmasında, Avrupa’nın ilk ve tek alerjik kreşi olan Mevhibe İnönü Çocuk Gelişim Merkezi ile finalde yarıştı. 90 ülke arasından 800 adayın seçildiği konferansta, 75 ülke eğitim alanında yenilikçi uygulamayla katıldı. 11 ülke ise yenilikçi politika dalında sunum yaparak yarıştı. Kartal Belediyesi Mevhibe İnönü Kreşi, alanında bir ilke imza atarak Türkiye’ye haklı bir gurur yaşatmiştır.
Kartal Belediyesi’nin Mevhibe İnönü Kreşi, Avrupa’da İlk ve Tek Olma Özelliğinde
Avusturya’nın başkenti Viyana, Essl Vakfı tarafından yürütülen ve engelli/dezavantajlı çocukların eşit eğitim hakkını gözeten Zero Project’e (Sıfır Engel Projesi) ev sahipliği yaptı. Konferansta, 90 ülkeden katılmaya değer görülen projeler, sunum eşliğinde katılımcılarla paylaşıldı. Amerika Birleşik Devletleri’nde kanunlarla sabit ‘engel ‘olarak kabul edilen; ancak Avrupa’da bu statüde olmayan ‘alerji’, Kartal Belediyesi’nin açmış olduğu Mevhibe İnönü Çocuk Gelişim Merkezi sayesinde ‘engel’ olarak kabul görüldü. Türkiye’nin ilk ve tek alerjik çocuklara özel kreşi Mevhibe İnönü Çocuk Gelişim Merkezi, finalde yarıştı.
“Kartal’da Bugüne Kadar 15 Tane Kreş İnşa Ettik
“BM Viyana Ofisi’nde düzenlenen Uluslararası Sıfır Engel Konferansı’nda konuşan Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel; “Avusturya’nın başkenti Viyana’dayız. Birleşmiş Milletler (BM) Viyana Ofisi’ndeyiz. Kartal Belediyesi ve Alerji ile Yaşam Derneği ile birlikte geliştirmiş olduğumuz kreşimizin sunumunu yapmak için bugün buradayız. Okul öncesi 2009 yılından bu yana Kartal’a bugüne kadar 15 kreş kazandırdık. Bunu yaparken de öğrencilerimizin birçok problemleriyle karşı karşıya geldik. Bu problemden bazılarını tecrübelerimizle, bazılarını da yardım alarak çözdük. Fakat bir sorun vardı ki şimdiye kadar hiçbir örneği yoktu. Alerjik çocukların düşünüldüğü ve tüm donanımların onların hassasiyetine göre tasarlandığı bir alerjik kreş. Alerji ile yaşamın farkındalığını, ifade eden Başkan Yüksel açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:
“Kreşimizi, alerjisi olan çocukların eğitim alacağı şekilde tasarlayıp hayata geçirdik. Halılardan masalara, duvardan kullanılan kalemlere kitaplara kadar her bir malzeme anti alerjik maddelerden yapıldı. En önemlisi ve en değerlisi de yedikleri yemek… Özellikle de gıdaya olan alerjileri yüzünden birçok çocuk, okula devamsızlık yapıyordu. Alerji ile Yaşam Derneği ve Dernek Başkanı Özlem Hanım ile ekibi bize rehber oldu. Bu kreşimizi, geçtiğimiz yıllarda hizmete sunduk, bir önceki Belediye Başkanımızla beraber yaptık. Yeni bir nesil yetişiyor. Kreşlerimizin sayısı şu anda 15. 16’ıncı kreşimiz de yapım aşamasında. Kreşimiz vesilesi ile ülkemizi burada gururla temsil ediyoruz. Alerjik kreşimizin ismini de özellikle Mevhibe İnönü olarak belirlemiştik. Sevgili İnönü ailesi sağ olsunlar, onlara da buradan da selamlarımızı gönderiyoruz. Bu kreşimiz Avrupa’da ilk ve tek olma özelliğini taşıyor. Bu da ülkemiz açısından, bizler açısından ayrı bir gurur oldu, mutluyuz.”
“Farkındalık Oluşturmaktan Gurur Duyuyoruz”
Türkiye’yi böylesi bir konferansta temsil etmekten dolayı mutluluk duyduğunu ifade eden Kreş Müdürü Enif Yavuz Dipşar ise: “Türkiye’nin en fazla kreşine ve dolayısıyla en fazla öğrenci sayısına sahip olan yerel yönetim Kartal Belediyesi’dir. Bu anlamda Kartal Belediyesi’nde çalışmaktan, alerjili çocuklarla birlikte farkındalık oluşturmaktan gerçekten çok gurur duyuyoruz. 23 milyon çocuğun yaşadığı Türkiye’de 1 milyon çocuk alerjili ve alerjinin engel olarak kabul edilmekte. ilk konferansta yer almaktan ve sunum yapmaktan ülkemiz adına mutluluk duyuyoruz” dedi.
Alerji ile Yaşam Derneği Başkanı Özlem Ceylan şu ifadeleri kullandı:
“2018 yılında Kartal Belediyesi tarafından kurulan Türkiye’nin ilk ve tek alerjik çocuklara uygun kreşi olan Mevhibe İnönü Çocuk Gelişim Merkezi’nin sunumunu, bugün dünyanın 90 ülkesinden yaklaşık 700 katılımcısına tanıtma fırsatına eriştik. Bu proje 2018 yılında hayata geçmişti. Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel; İstanbul’un en genç belediye başkanı olarak projenin hem yapım hem de açıkçası sürdürebilir olması konusunda bizlere hep destek oldu. Dolayısıyla projeyi yapmak kadar, sürdürülebilir olmasını da sağlamak çok çok kıymetli. Burada ülkemizi temsil ediyor olmaktan çok büyük bir gurur duyduk.”